Makine İhracatçıları Birliğinden (MAİB) yapılan açıklamaya göre, serbest bölgeler de dahil edildiğinde makine imalat sanayisinin konsolide ihracatı, yılın 11 ayında 2024'ün aynı dönemine kıyasla yüzde 0,8 artarak 26 milyar dolara ulaştı.
İhracatta tonaj açısından yaşanan yüzde 6,9'luk gerilemeye rağmen, kilogram başına ortalama fiyatın 8,1 dolarla tarihi seviyesini koruması değer bazında artışı beraberinde getirdi. Kasım itibarıyla son 12 aylık ihracat 28,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Ocak-kasım döneminde Almanya'ya yapılan ihracat yıllık bazda yüzde 5,3 artarak 2,9 milyar dolara ulaşırken, onu 1,7 milyar dolarla yüzde 6,7'lik yükselişin yaşandığı ABD izledi.
Makine ihracatı Irak'ta yüzde 8,4 düşüşle 670 milyona gerilerken, Suriye'ye makine satışlarının yüzde 183 artarak 134 milyon dolara ulaşması dikkat çekti.
"Türkiye de 'Made in EU' tanımına dahil edilmeli"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, küresel ölçekte süregelen parasal sıkılaşma politikalarının kontrollü olarak gevşemeye başladığı bu dönemde açıklanan verilerin, dünya sanayi üretimi üzerinde çok yönlü baskının devam ettiğini gösterdiğini belirtti.
Finansman maliyetlerini olumlu etkileyecek küresel gelişmelere bağlı olarak 2026 yılı için iyimser beklentilerin arttığına işaret eden Karavelioğlu, ABD ve Avro Bölgesi'ndeki imalat verilerini değerlendirdi.
Karavelioğlu, bazı sektörlerde ekipmanların Avrupa'da üretilme oranını yüzde 70'e kadar çıkarmayı hedefleyen "Sanayi Hızlandırma Yasası" etrafındaki tartışmalara işaret ederek, "Rekabetçiliğin bir ayağı korumacılıksa bir ayağının da maliyet kontrolü olduğunun bilinciyle AB'nin stratejik bir partner ve Gümrük Birliğinin bir ortağı olarak Türkiye'yi de 'Made in EU' tanımına dahil etmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Çin'in Türkiye'ye makine ihracatı yüzde 13,4 arttı"
Kutlu Karavelioğlu, ABD'nin tetiklediği ticaret savaşları neticesinde Çin'in bu ülkeye ihracatının yüzde 29 daraldığını belirterek, Çin'in AB ve Türkiye gibi stratejik pazarlara yönelerek 1 trilyon dolar gibi dış ticaret fazlası üretmeyi başardığını anlattı.
Çin'in makine ihracatında sağladığı artışa değinen Karavelioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çin'in makine ihracatındaki artış dünyada yüzde 8, Türkiye'de ise yüzde 13,4 seviyelerinde. Bu durum haksız rekabet tartışmalarını yalnızca fiyat değil teknoloji, veri güvenliği ve sanayi politikası boyutlarıyla da derinleştiriyor. Türkiye açısından bu konjonktürün gerektirdiği adımlardan ilki, AB ile derin entegrasyonun sağladığı sanayi ve tedarik zinciri bağlarını koruyarak eşit rekabet koşullarını savunmak. İkinci adım ise Çin ile rekabette sürdürülebilir bir denge kurabilmek için inovasyonu, AR-GE'yi, stratejik teknolojileri ve yerli üretim kapasitesini sistematik biçimde güçlendiren bir sanayi politikasını kararlılıkla uygulamak."
"Sektördeki üretici fiyat endeksi geçen yıla kıyasla yüzde 29,6 arttı"
MAİB Başkanı Karavelioğlu, ekim sonu itibarıyla genel imalat sanayisi üretiminin yıllık bazda yüzde 3,3 arttığını, buna karşın makine üretiminde yüzde 6,1'lik daralma yaşandığını belirterek, bu durumun sektörün genel sanayi eğiliminden belirgin biçimde ayrıştığını ortaya koyduğunu vurguladı.
Yılın ilk üç çeyreğinde makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 6,2 arttığına değinen Karavelioğlu, şunları kaydetti:
"Buna rağmen kapasite kullanım oranının ekimde yüzde 63,9'a gerileyerek tarihin en düşük seviyelerinde seyretmesi, yatırımların daha çok ithal makinelerle karşılandığını gösteriyor. Bu tablo makine sektöründe rekabet gücünün korunması ve fiyatlama gücünün yeniden kazanılması için finansmana erişimin kolaylaştırılması, yatırım ortamının güçlendirilmesi ve ithalata bağımlılığı azaltacak politikaların aciliyetini ortaya koyuyor."