TOKİ tarafından İzmit ilçesindeki Sekbanlı-Sepetçi bölgesinde yapılan konutların anahtar teslim töreni gerçekleştirildi. 747 anahtarın teslim törenine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, davetliler ile hak sahipleri katıldı. Konuşmaların ardından hak sahiplerine anahtarları teslim edildi.
Törende konuşan Bakan Özhaseki, bu dönemde özellikle 2 konuyla çok yoğun ilgilendiklerini belirterek, "Birisi 6 Şubat'ta meydana gelen '100 yıl' dense de, 'Asrın felaketi' dense de şahsi kanaatimi söylüyorum; 1000 yıllık Anadolu medeniyetimizde başımıza gelebilecek en büyük felaketin izlerini giderebilmek. Oradaki yaraları sarabilmek için büyük bir gayretimiz var. Bu bizi bayağı meşgul ediyor. Sonra da haliyle, yaklaşan depremler karşısında şehirlerimizi daha dirençli hale getirebilmek, konutlarımızı, iş yerlerimizi daha güvenli hale getirebilmek için de bir mücadele içerisindeyiz. Bu konu da elbette ki bizleri müthiş şekilde yoruyor ve onlarla meşgul olmaya devam ediyoruz" dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPIN EN AZINDAN MANİ OLMAYA ÇALIŞMAYIN
Bakan Özhaseki, 6 Şubat depremlerini anlatarak, "O günlerde rastladığımız bizim birçok yabancı misyon şefi arkadaşlar bu depremin '4'te biri eğer bizde olsaydı biz altından kalkamazdık' diye hep ifade etmişlerdir. Bizler vicdanen huzurluyuz. Elimizden geleni yapıyoruz ama bir de o dönemde deprem turistleri vardı. Nüfusları milyonlarca, malum belediyeler o bölgelere sadece birkaç gün sonra özel jetlerle geldiler. İçerisi basın ordusu dolu. Yanlarına sosyal medya fenomenlerini aldılar özel jetlerine. İndikten sonra onları bir iki çadıra götürdüler. Onlar da orada selfieler çekindiler; bıraktılar gittiler. Onların da Allah iyiliğini versin. Onlar da zaten her dönemde böyle bir gariplikler içerisinde hayatlarını devam ettiriyorlar. Kentsel dönüşüm yapmaya kalkarsınız, 'Efendim biz kentsel dönüşüme değil de rantsal dönüşüme karşıyız.' Mecliste de geçenlerde bütçe görüşmelerinde dedim ki 'Bu sözü söylemeyin. Yeter ya 20 yıldır. Bir tane kentsel dönüşüm yapın ne olur. Size rantsal dönüşüm yapın diyen mi var?' Rantsal dönüşüm yapanın zaten Allah cezasını versin. Ne demek rantsal dönüşüm? Koca koca belediyeler var elinizde imkanlar var. Gelin bir tane yapın ya. Adam gibi bir kentsel dönüşüm yapın. En azından mani olmaya çalışmayın. Mani olamazlarsa davalar açıyorlar. Arkasından başka türlü de devam ediyor. Ne diyelim, kimisi iş yapmaya uğraşır, eser bırakmaya uğraşır, hayırlı bir iş yapayım diye çabalar, kimisi de mani olmak için çırpınır durur. Bu dünya zaten böyle devam edip gidiyor" diye konuştu.
İNSANLAR CAN ÇEKİŞİYOR İKTİDARIN GİDİP GİTMEMESİYLE NE ALAKASI VAR
Bakan Özhaseki, konuşmasının devamında, "O günden beri hiç boş durmadık. Gece gündüz demeden çalıştık. O bölgelerde 1 saniyemiz bile boş geçmedi. Binden fazla şantiyemiz var. 300 bin kadar inşaat şu anda devam ediyor. 4 bin 333 tane köyde, 50, 100, 150 tane çelik karkastan evler yapıyoruz. O evleri de bir uçtan teslim ediyoruz. Şehir merkezlerine başladık. Şehir merkezlerinde, o merkezlere açılan ana caddelerdeki binaları kimlikli yapabilmek adına yine inşaatlara başladık ve bir taraftan da teslim ediyoruz. Yarın dağıtacağımız konutlarla birlikte 75 bin kadar konutu teslim etmiş olacağız. Biz böyle çırpınırken birileri de mani olmaya çalıştıkları gibi bir taraftan da laf atmaktan geri durmuyorlar. 1 ay kadar önce ana muhalefetin genel başkanı 'Nerede bu evler?' diye bağırıyordu. 'Sizin başarınız burada sıfır', bir şeyler diyorlar eline tabela almış. Bir başka genel başkan çıkmış diyor ki 'Evleri kimlere verdiniz? Siz yüzde 100 AKP'lilere veriyorsunuz, arabalarınıza dağıtıyorsunuz değil mi?' falan diyor. Zaten depremin ilk olduğu günlerde isim vermeyeyim, bir genel başkanla yardımcısı konuşuyor. Ramazan günü fazla da rahatsız olmalarını da istemiyorum, içimiz de yanıyor bu söylediklerinden dolayı ama şöyle söylüyorlardı; 'Bu iktidar var ya depremin altında kalır.' Kardeşim insanlar can çekişiyor, iktidarın gidip gitmemesiyle ne alakası var? Hepimiz seferberlik halindeyiz. Aylarca oradaydık" dedi.
NE YAZIK Kİ DİLLERİ BİRAZ KİRLİ
Bakan Özhaseki, "Ev yapımlarına sert zeminlerde bilim adamları nasıl tarif etmişlerse 1 ay sonra başladık. 'Acelenizde ne oluyor canım? Niye başlıyorsunuz ki evlere?' diyenler şimdi 'Evler nerede?' demeye başladılar. Sonra da 'Akrabalarınıza dağıtıyorsunuz' falan demeye başladılar. Hepsine açık duyuruda bulunduk. Bakın şu anda yarınki dağıtacaklarımızla 75 bin tane evimiz hazır ve dağıtıyoruz. Gelin göstereyim. Bin tane şantiyemiz var. 110 bin kişilik orduyla çalışıyoruz orada. 4 bin 333 tane köyde şantiye kurduk evler yapıyoruz. 50 tane, 100 tane hem de mis gibi evler. Mis gibi evler dediğim için bile dillerine düştüm. Hakikaten mis gibi evler, çelik karkaslı evler. İnsanlar tek başına belki de ekonomik gücü olup da onları yaptırma imkanı bulamayabilirler ama Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı, 'Madem yapıyoruz biz en güzelini yapalım, depreme de dirençli olsun.' Hiçbir masraftan kaçınmadan emin olun bu evler yapılıyor orada. Fakat bu arkadaşlarımızın ne yazık ki dilleri biraz kirli. Bu deprem üzerinden bile siyaset yapmaya devam ediyorlar. Keşke deprem üzerinden siyaset yapılmasa. Bu arkadaşlar bazen ağzından çıkanı, ne dediklerini bilmiyorlar. Bazen de çabalıyoruz, söylüyoruz ama bir türlü söylediklerimizde anlamak istemiyorlar" diye konuştu.
Muhalefet belediyelerine 'Algı belediyeciliği' eleştirisinde bulunan Bakan Özhaseki, "5 dönem büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak her seçim geldiğinde millet önüne çıkardım, derdim ki 'Bakın bana bir yetki verdiniz, mühür verdiniz, bütçe verdiniz, ben de 5 senede şunları yaptım; gücüm bunlara yetti. Eğer müsaade ederseniz önümüzdeki dönemde şunları yapmak istiyorum.' Bundan daha makul, daha meşru bir şey olabilir mi? Millet de değerlendirir. Herkese bakar, 'Tamam bu adam gitsin' derdi. Ben de devam ederdim. Tabii oyumu da yükseltirlerdi. Allah razı olsun. Sorumluluğum artardı ama şimdi benim bu yaşta anlayamadığım yeni bir belediyecilik modası çıktı. 'Algı belediyeciliği' diyorlar, başını İstanbul çekiyor zaten. Kentsel dönüşüm için ayrılan para 500 milyonun altında fakat algı operasyonları için ajanslara verilen para 890 milyon lira civarında. Kentsel dönüşüme ayırdığın parayla reklama ayırdığın para bari eşit olsaydı. Ben bunu anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Ne yapıyor peki o ajanslar? Fenomenleri ayarlıyorlar. Sosyal medyadaki hesabında güçlü adamları buluyorlar, paralar veriyorlar. Peki o paraları alanlar ne yapıyor? Başkan efendi oturuyor, alkışlıyorlar, ayağa kalkıyor, alkışlıyorlar, gülüyor, alkışlıyorlar, yatıyor, alkışlıyorlar. Tatile gidiyor, çalışıyormuş gibi gösteriyorlar. İş yapmıyor, yapıyormuş gibi gösteriyorlar. Vallahi ben bu belediyeciliği anlayamadım. Böyle bir anlayış, doğru bir anlayış değil. Bunların hepsi geçer gider ama kalıcı olan işte buradaki eserler, yapılanlar. İnşallah biz bundan sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, önderliğinde hizmet ve eser belediyeciliğine devam edeceğiz" dedi.
Bakan Özhaseki'nin konuşmalarının ardından hak sahiplerine anahtar teslimi gerçekleştirildi.
İŞ İNSANLARIYLA BİR ARAYA GELDİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Özhaseki Kocaeli programı kapsamında Kocaeli Ticaret Odası'nda (KOTO) iş insanlarıyla bir araya geldi. Burada konuşan Bakan Özhaseki, "Ülkeler arasında rekabet olduğu gibi şehirler arasında da müthiş bir rekabet var. Eldeki kıt kaynaklardan maksimum payı alabilmek adına müthiş bir mücadele var. Bu mücadelede tabii ki şehirlerde kendi içlerinde yarışıyor ama en önemlisi şehirlerin geleceği, o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Her şehrin geleceği, bunu belde için de söyleyebilirsiniz, ilçe için de söyleyebilirsiniz, şehirlerimizin geleceği o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Yerel yöneticiler kimler? Başta tabii ki valimiz, belediye başkanlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, oradaki siyasiler. Eğer şehirleriyle ilgili hedefleri varsa, bu hedeflere gitmek için iş birliği halinde çalışıyorlarsa, o şehirlerin geleceği, aydınlık ve gittikçe büyüyor. Tam tersi ise birisi yaptığı zaman, kıskanılarak ayağına karpuz kabuğu konulmak için envaiçeşit hileler yapılıyorsa, yürekler toplu atmıyorsa, bir şehir için hedef ortaya konmuyorsa, oradaki yerel yöneticiler birbirlerine düşmüşlerse; emin olun o şehirler gittikçe zayıflayan, küçülen bir havaya doğru dönüyor" dedi.
Deprem konusunda da 3 bölgeye dikkati çeken Özhaseki, "Birisi, Van Gölü civarından başlıyor ki 1939'da Erzincan'da meydana gelmiş, devam ediyor. Tosya, Niksar, Bolu, Abant, Kocaeli'mizi içine alıyor Adalar segmenti dediğimiz Kuzey Anadolu Fay Hattı. 2'ncisi yine aynı bölgelerden başlıyor, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay çizgisiyle Hatay'dan sonra Akdeniz'e doğru inen Doğu Anadolu Fay Hattı var. Üçüncüsü de Ege Bölgesi, İzmir merkezli olmak üzere 6 ve üstüne doğru, kuzey ve güneye doğru bakıldığı zaman, çok ciddi bir orada deprem olabileceği konusu hep gündemde kalıyor" diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN BAŞKA ÇARE YOK
Kentsel dönüşümün önemine vurgu yapan Özhaseki, "Depreme dirençli hale gelebilmenin yolu, bütün dünyada ve Türkiye'mizde senelerce tartışılmış bir tek yolu var; kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümden başka çare yok. Eğer bunu büyük mahalle bazlı yapabiliyorsak, çok başarılı oluruz. Ada bazlı yapıyorsak, daha az başarılı oluruz. Bina bazlı yapıyorsak, sadece binamızı kurtarmış oluruz. O yüzdendir ki kentsel dönüşüm meselesinde çok büyük çabalar içerisindeyiz. 2012'de Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yasa çıkar, o yasa neticesinde 2 milyon 250 bin yapı değişir, dönüşür. Şu anda da 450 bin civarında devam eden var. Bu bizi kesmiyor, bize yetmiyor. Çünkü İstanbul için söz konusu olduğunda 1,5 milyon bağımsız birimin riskli olduğundan bahsediyoruz. Başkanımız söyledi; burada 150 binden bahsediyoruz. Anadolu'nun değişik illerinde çok daha fazla sayılar var. O zaman bizim çok daha hızlanmamız gerekiyor. Onun içindir ki kentsel dönüşüm başkanlığını kurduk, bir de önümüzü kesen ne varsa, o yasaların hepsini çok daha rahatlatıcı, basitleştirici, hızlandırıcı bir hale getirdik" dedi.
CHP'DEN BİR TANE BİLE ADIM ATAN ALLAH'IN KULUNU GÖRMEDİM
Özhaseki, kentsel dönüşümle ilgili CHP’li belediyelerin adım atmadığını belirterek, "Hangi mahalle çöküntü alanı? Hangi mahalle depreme dayanmaz? Bir an önce onu tespit edip, hesaplayıp, orayı riskli alan ilan edecek şekilde bizim bakanlığımıza sunmak, getirmek, bakanlığı da tahrik etmek, harekete geçirmek de belediyelerin işi. Bizim arkadaşlar hazır. Türkiye'nin her yerinde koşuyorlar, yapıyorlar; Allah razı olsun. Ama ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisi'nden bir tane bile adım atan Allah'ın kulunu görmedim. Birkaç gün önce İzmir'deydim. 25 senedir aynı idare var. '25 tane yapı değiştirdi mi, dönüştürdü mü?' dedim. Hayır. Akşamları güzel sanatçılar çağrılıyor, yandaş sanatçılara paralar veriliyor, türküler söyleniyor. Vallahi güzel bunlar da. Benim de canım çok istiyor. Türkü dinlemeyi de istiyor, sanatçı dinlemeyi de istiyor, çiçek, böcek, işleriyle uğraşmak da istiyorum. Ya bunların hepsi hoş da deprem diye de bir gerçekliğimiz var" dedi.
SAKARYA'DA ADA HAYAT KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ TEMEL ATMA TÖRENİ'NE KATILDI
Bakan Özhaseki, Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde Adapazarı Belediyesi tarafından şehrin merkezinde hayata geçirilen 'Ada Hayat Kentsel Dönüşüm Projesi Temel Atma Töreni'ne katıldı. 18 bin 700 metrekare alan içerisinde, 53 bin 515 metrekare toplam inşaat alanına sahip, belediye hizmet binası, sosyal ve kültürel tesis alanları, otopark, teraslar ve meydandan oluşan proje kapsamında konuşmaların ardından temel atma töreni gerçekleştirildi. Düzenlenen törene Bakan Özhaseki'nin yanı sıra Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, belediye başkanları, milletvekilleri, davetliler ile çok sayıda vatandaş katıldı.
BAŞIMIZA BELA EDERLER BUNLARI
Törende konuşan Bakan Özhaseki, Anadolu coğrafyasına değindi. Özhaseki, "Böyle güzel insanlarımız var elhamdülillah ama her güzelin bir kusuru olduğu gibi bu coğrafyanın da bir kusuru var. Daha doğrusu 2 kusuru var da konumuz olmadığı için öbüründen bahsetmiyoruz. Bahsetmediğim konu fitne odakları bir türlü bitmez, bitmek bilmez, yerin altında. DHKP-C'sinden IŞİD'ine FETÖ'sünden PKK'sına bir sürü örgüt. Bunları dışarıdan desteklerler, başımıza bela ederler. Bunlar hep yerin altındadırlar. 2'ncisi de depremsellik. Ne yazık ki bu ülkenin de kaderi böyle" dedi.
İŞİ GÜCÜ BIRAKACAĞIM SİZİ GEZDİRECEĞİM
Muhalefete de eleştirilerde bulunan Bakan Özhaseki, "Diyorum ki açık duyuruda bulunuyorum, 'Ey genel başkanlar, grup toplantısında mangalda kül bırakmıyorsunuz, üfürüyorsunuz, gelin bin tane şantiyemiz var. İşi gücü bırakacağım; sizi gezdireceğim. En azından Türkiye Cumhuriyeti'yle, devletinizle, milletinizle bir övünün. Elhamdülillah deyin, gelin, size şantiyeleri gezdireyim, bir görün.' 4 bin 333 tane çelik evler yapılıyor, görün, 'Bu devletimiz neymiş' deyin bir tane. Şu milletin üzerinden ne olur şu kirli dilinizi bir çekin ama ne yazık ki bunlara da dert anlatmakta zorluk çekiyoruz" ifadelerini kullandı.
O KAFASI SAPLANTILI İDEOLOJİK TAKINTILI AVUKATLAR
"İstanbul'da Fikirtepe'de 1000 kişi mesela alanı boşaltmış, kiralarda bekliyor. Orada bir tane briketten kötü ev var. O briketten 2 odalı ev için o kafası saplantılı, ideolojik takıntılı avukatlar, dava açtılar, 5 sene süründürdüler. Birçok insan evine kavuşamadı" diyen Özhaseki, "Ne yazık ki bizler iş yapalım diye çırpınırken mani olmaya çalışan da bir güruh var. Onların da önünü kesecek şekilde yeni yasalar yaptık. Bakanlık olarak biz hazırız. Belediyelerimiz bize yardımcı olursa, biz onların hep yanındayız. Fakat şu gerçekliği de söyleyeyim. Ben şu ana kadar kentsel dönüşüm yapan sadece AK Partili ve Milliyetçi Hareket Partili belediyeleri gördüm ben. Bir tane bile CHP'li belediye görmedim" ifadelerini kullandı.
BENİM DE SAKARYA'YA BORCUM VAR
Özhaseki son olarak, "Sözünün özü şu. Şimdi bir seçim geliyor; tercih sizde. Sizler burada kendiniz için çalışacak, bu işleri yapacak ekibi seçerseniz, naçizane benim de Sakarya'da borcum var; nihayetinde Sakarya'nın damadıyım ben de elimden geleni yaparım, kardeşlerimin yanında olurum. Üstüme ne düşüyorsa bir vazife kabul ederim. 'Başımın üstüne' derim. Onlarla birlikte sizlere hizmet ederim" dedi.
İFTARA KATILDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Sakarya programı kapsamında iftarda düzenlenen Hendek Belediyesi'nin Kent Merkezi Dönüşüm Projesi tanıtım toplantısına katıldı. Düzenlenen toplantıya Özhaseki, Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, milletvekilleri, davetliler ile vatandaşlar katıldı.
KILIÇDAROĞLU HERKESİ KEKLEMİŞ
Bakan Özhaseki burada yaptığı konuşmada 6'lı masaya eleştirilerde bulundu. Özhaseki, "Geçtiğimiz seçimlerde iki tane ittifak vardı. Bizim ittifakımız net, Cumhur İttifakı. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Devlet Bey kol kola girdiler ve önlerinde hiçbir engel tanımadan bu devletin birliği, bütünlüğü, vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Bizim ittifakımızın özü, sözü bir. Biz yerliyiz; biz milliyiz. Biz tarihe karşı, medeniyetimize karşı sorumluluğumuzun olduğuna inanan insanlarız. Her şeyden önce bizim için bayrak geliyor, ezan geliyor. Biz bu niyetle devam ediyoruz. Fakat karşı tarafta da bir ittifak vardı. Adına 'Millet İttifakı' diyorlar. Görünürde 6 kişilerdi. Biz de durmadan diyorduk 'Bu 6 değil. Milleti kandırmayın. Yalan söylemeyin. Bak masanın altından iki de bir PKK'nın adamları kafasını uzatıyor. O gölgeyle siz 7'siniz. Sonra dünyanın 2 tane en başarısız belediye başkanını da, İstanbul ve Ankara'yı 'Cumhurbaşkanı yardımcısı' diye ilan ettiler. Daha adamlar taş üstüne taş koymamış belediye başkanları, 9 oldu. Bu arada Kılıçdaroğlu herkesi keklemiş, sonradan açığa çıktı; bir adamcağız var, ona İçişleri Bakanlığı'nı da vermiş, MİT'i de vermiş, 10 oldu. Kaç olduğu belirsiz bir ittifak kurdu" dedi.
BUNLARI BİR ARAYA GETİREN CUMHURBAŞKANIMIZA VE DEVLET BEY'E OLAN DÜŞMANLIKLARI
"Bunların hiçbiri birbirine benzemezler" diyen Özhaseki, "Ne sosyal olaylara bakışları, ne iktisadi meselelere getirmiş oldukları çözümler, ne askeri olaylardaki fikirleri hiçbirisinin birine benzer bir tarafı yoktur. Benzemezler ordusu gibiler. Aslında birbirlerini sevmezler de. Daha bir gün birisi, yanına eşini alıp da öbürüne çay yemeye bile gitmemiş. Peki bunları bir araya getiren nedir? Bunları bir araya getiren Cumhurbaşkanımıza ve Devlet Bey'e olan düşmanlıkları. 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun.' Ne yapacaksınız peki? Ne yapacaklarıyla ilgili iki cümle bile söylemiyorlar ve bolca da yalan söylüyorlar" ifadelerini kullandı.
ADETA YIKIM EKİBİ GİBİLER
Özhaseki, "Seçim bitti; şimdi yeni yeni foyaları ortaya çıkmaya başladı. Partinin birindeki milletvekili diyor ki 'Ben Kılıçdaroğlu'na vallahi oy vermedim.' Allah'tan ki iktidara gelmemiş; Allah'tan ki Kılıçdaroğlu gelmemiş. Yoksa mahvolurdu bu Türkiye. Bakın bunların hepsini ifade ediyorlar. Peki sadece 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun' diyenleri bir arada tutan motivasyon sadece bu mu? Bunun için mi bir araya geldiler? Adeta yıkım ekibi gibiler" dedi.
SADECE BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMİ OLARAK BAKMAYIN
"Bu arada karşı ittifakta da o cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bir dağılma oldu" diyen Özhaseki, "Herkes kendi başına bir şeyler yapmaya başladı. Bir baştan baş çekmeye başladı. Bu arada da üzülerek söylüyorum, bazı arkadaşlarımız nefislerine uyarak Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'ye, Millet İttifakı saflarına katılıp zarar verelim diye ellerinden geleni yapıyorlar. Meseleye biraz daha yüksek perdeden bakın lütfen. Sadece belediye başkanlığı seçimi olarak bakmayın. Evet belediye başkanlığı seçimi olsa bile doğrusu biz çalışıyoruz; kol kola giriyoruz. Birlikte rahmet var, ayrılıkta azap var diye hep birlikte projelerin peşinde koşuyoruz" dedi.
BU SEÇİMDE SİZLER TARAFINDAN ÖN PLANA ÇIKMASI LAZIM
Kent Merkezi Dönüşüm Projesi'ne değinen Bakan Özhaseki, "Bu projenin altından kalkabilecek karşı tarafta bir Allah'ın kulu var mı? Yapabilecek bir ekip var mı? Onlar da bu akıl, bu güç var mı? Hayır. Takdir tabi ki sizlerin. Ne çıkarsa başımızın üstüne ama neticesinde hizmeti önceleyen, eser siyasetiyle düşüp eser siyasetiyle kalkan, gecesi gündüzü milletine hizmet olan insanların da yine bu seçimde sizler tarafından ön plana çıkması lazım" diye konuştu.