Bu büyük dönüşüm sınıfların içinde de somut şekilde hissediliyor. Ben öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum; sınıflarımızda 70, 80, 90 öğrenci vardı ama şimdi öğrenci sayısı hamdolsun 15, 20, 25 buralara kadar indirdik. Kaliteyi artırmak zorundaydık ve bunu başardık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı aynı şekilde 28’den 15’e, ortaöğretimde 18’den 11’e düştü. Biz, söylediğim gibi o 70-80 kişilik kalabalık sınıflarda eğitim almıştık; şimdi evlatlarımız ifade ettiğim gibi 20-25 kişilik sınıflarda eğitim öğretim görüyor. Dünyada bu kadar kısa sürede böyle oranları yakalayan çok az ülke vardır. Türkiye hamdolsun bunu bizim dönemimizde başarmıştır.
Okullaşma oranlarında da örnek bir tabloya sahibiz. 5 yaşta okul öncesi net okullaşma oranımız yüzde 11,7’den yüzde 82,53’e çıktı. İlköğretimde yüzde 91’den yüzde 96’ya, ortaöğretimde yüzde 50,57’den yüzde 99’a, yükseköğretimde ise yüzde 14’ten yüzde 82,85’e geldik. 6-14 yaş grubunda yüzde 99’luk okullaşma oranı ile OECD ortalaması olan yüzde 98’in üzerine çıktık. 15-19 yaş grubunda okullaşma oranımızı 2023 itibariyle yüzde 79’a taşıyarak OECD ortalaması olan yüzde 84’e yaklaştırmış bulunuyoruz.
"Öğretmenlerimizin özlük haklarında iyileştirmelere gittik"
Fatih projesi kapsamında 2025 sonu itibariyle etkileşimli tahta kurulmuş derslik sayımız 668 bine ulaşacaktır. Öğretmenlerimizin özlük ve mali haklarında da önemli iyileştirmelere gittik. Burada şu hususu özellikle ifade etmek istiyorum: Türkiye büyüdükçe, ekonomimiz büyüdükçe inşallah bundan 86 milyonun her bir ferdi gibi sizlerin de en üst düzeyde faydalanmasını temin edeceğiz.
Elbette tüm bunları gururla söylerken şu gerçeği de göz ardı etmiyoruz: Hiç şüphesiz 23 yılda çok ciddi mesafe aldık, çok başarılı işlere imza attık. Önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen tarihi nitelikte reformları hayata geçirdik. Ama eğitimle ilgili sorunların tamamını çözdük iddiasında da değiliz. Bir yanda neredeyse yüz yıldır çözülemeyen meseleler var, bir yanda darbe dönemlerinin açtığı kapanmayan yaralar var. Diğer yanda ise çağımızın getirdiği güncel sınamalar ile değişen ve gelişen Türkiye'nin ihtiyaçları var. İnşallah bunlar arasında denge kurarak hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Bunu da siz öğretmenlerimizle birlikte başaracağız.
"Öğretmenler Günü'nüzü bir kez daha tebrik ediyorum"
Birkaç puan oy uğruna, her alanda olduğu gibi eğitimde de popülizmin sınırlarını zorlayan siyasi rakiplerimize rağmen bunu inşallah başaracağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Her birinize emeğiniz, sabrınız, fedakarlığınız için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nüzü bir kez daha tebrik ediyorum. Bu güzel buluşmayı organize eden Milli Eğitim Bakanımıza ve tüm ekibine teşekkür ediyorum. Bugün aramıza katılacak genç arkadaşlarım başta olmak üzere tüm öğretmenlerimize başarılar diliyor, öğrencilerinize selamlarımı götürmenizi rica ediyor; her birinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Ayrıntılar gelecek...



