Gülen'in ölümünün birinci yılında örgütün üst yönetimini oluşturan "Ali Heyet"te yaşanan kavgalar artarak devam ederken bazı örgüt mensupları, terörist başının örgüt üzerindeki gölgesi olarak bilinen Mustafa Özcan'ın heyetten çıkartılmasının "iç darbe" olduğunu iddia ediyor.

Daha önceden örgütün medya yapılanmasında görev almış isimlerden Ahmet Dönmez, FETÖ'nün birçok farklı kıtadaki yapılarını bile uzaktan yönettiğini iddia ettiği Özcan'ın, Pensilvanya merkezli örgüt yönetiminden uzaklaştırılmasını "darbe" olarak adlandırıyor.

Emre Uslu ve Fuat Baran gibi elebaşlar ise sosyal medya hesaplarından Dönmez'i eleştirerek örgütün ABD yapılanmasının attığı adımları savunuyor.

Dönmez, konuyla ilgili sosyal medyada paylaştığı videoda, örgüt içi darbe iddiasına itiraz edenleri, dikkatleri örgütün asıl sorunlarından uzaklaştırmaya çalışmakla suçladı.

Örgütün tepesindeki elebaşlardan İsmail Büyükçelebi ve Gülen'in yeğeniyle evli olan Ahmet Kurucan'ın, bazı isimlerin oylama yoluyla değiştirilmesi önerisini gündem getirdiğini belirten Dönmez, Özcan'ın seçim fikrine itiraz ettiğini söyledi.

Gülen'in ölümün üzerinden bir yıl geçmesinin ardından, Mustafa Özcan'la birlikte, Sait Aksoy, Ahmet Kara ve Recep Uzunallı gibi isimlerin kısa süre önce, 12 kişiden oluşan "Ali Heyetten" el çektirilmesi ve iki kadın üyenin yönetime dahil edilmesiyle başlayan tartışma örgütteki yönetim krizini de gözler önüne sermiş oldu.

Özcan'ın en yakınındaki isim Türkyolu sessizliğini koruyor

Bazı örgüt üyeleri, Özcan'ın "Ali Heyet" üyeliğini kaybetmesinde FETÖ'nün "kara kutusu" ve "para kasası" olarak bilinen Cevdet Türkyolu'nun rol oynadığını düşünüyor.

Örgütü Özcan ile yönettiği iddia edilen Türkyolu'nun, yapılan yönetim değişikliğine tepki göstermezken yapının bazı üyeleri onun bu sessizliğini sonuçtan memnun olmasına yorumluyor.

Sosyal medyada örgüt üyelerinin yaptığı tartışmalarda ise Özcan'ın "kolay pes etmeyeceği", hala örgütün para trafiğinin önemli bir kısmını yönettiği, yönetimdeki bu ayrışmanın tabanın daha da bölünmesine yol açabileceği yorumları yapılıyor.

Bazı örgüt üyeleri ise Özcan'ın yönetimden uzaklaştırılmasını memnuniyetle karşılarken Türkyolu'nun da görevden el çektirilmesi, bir an önce mal varlığını açıklaması ve bunları örgüte iade etmesi gerektiğini dillendiriyor.

Elebaşı Gülen'in yeğeni Ebuseleme Gülen, amcasının ölümünün öncesinden başlayarak Özcan ve Türkyolu ikilisinin "örgütü teslim aldıkları", "keyfi kararlar verdikleri" iddiasında bulunmuş ve örgüt kasasından milyonlarca dolar harcama yapan Türkyolu ve damadı Muhammed Yeşilyurt'u yolsuzlukla suçlamıştı.

Türkyolu'nun, FETÖ'nün vakıflarını, "himmet" adı altında toplanan paraların, yayınlarından ve yolsuzluklarla gündem olan Charter okullarından elde edilen gelirlerin toplandığı banka hesaplarının yönetimini damadı Yeşilyurt'a vermesi, örgüt içinde tartışma yaratmıştı.

Tepe yapılanmadaki çatlak mali krizi daha da büyütebilir

FETÖ'nün "Ali Heyet" üyeleri arasında Özcan'ın tasfiye edilmesiyle iyice belirginleşen ayrışmanın, örgütün son yıllarda daralan gelir krizini daha da derinleştirmesi bekleniyor.

Bu gelişmelerin, örgütün bazı ülkelerde olduğu gibi ABD'de de yapılanmasını küçültme beklentisini güçlendiriyor.

Halihazırda ABD'de, FETÖ'ye ait birçok kuruluşun gelirinin yarıdan fazla azaldığı, bazılarının ise sadece internet sayfası üzerinden varlıklarını sürdürmeye çalıştığı biliniyor.

Türkiye ile ABD arasında son dönem ivme kazanan diplomatik ilişkiler, karanlık mali faaliyetleri nedeniyle örgütün üst düzey yönetiminde endişeyi artırdı.

Öte yandan, terörist başı Fetullah Gülen'in ölümünün ardından, örgüt içi hesaplaşmalar ve yönetici kadro arasındaki kavgalar büyürken, örgüt tabanı üst yapıyı açıkça sorgulamaya başladı.

Ebuseleme Gülen'in, amcası Fetullah Gülen'in ölümünden bir süre sonra örgüt yönetimini, tabanının mağduriyetini gidermek için çaba sarf etmediği, Türkiye'deki darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterdiği Özcan ve Türkyolu'nun "Türk devletine teslim olmaları ve cezalarını çekmeleri gerektiğini" dillendirmesi, mekanizmanın sarsılmasında büyük rol oynadı.

Fetullah Gülen'in "Molla" ekibinden ve uzun yıllar yakın hizmetinde bulunan Osman Şimşek'in de bu süreçte eleştirilerini Türkyolu ve Özcan üzerinde yoğunlaştırması, "Ali Heyeti" pasiflikle suçlaması, örgüt tabanındaki tepkileri de cesaretlendirdi.

Örgüt içi önemli isimlerin bu tarz eleştirileri, yapının diğer üyelerinin de üst yönetime olan tepkilerini sosyal mecralarda daha rahat paylaşmasına yol açtı ve merkezi yapının geniş bir coğrafyaya yayılmış olan taban üzerindeki etkisini giderek azattı.

Elebaşı Gülen'in, 20 Ekim 2024'te ölümünün hemen ardından vasiyeti üzerinden başlayan tartışmalarda, yeğeni Ebuseleme Gülen'in 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili itirafları ve kardeşi Mesih Gülen'in örgüt yönetimini "sahte vasiyet" hazırlamakla suçlamıştı.

50 ilde FETÖ'ye operasyon
50 ilde FETÖ'ye operasyon
İçeriği Görüntüle

Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile bir araya geldi
Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile bir araya geldi
İçeriği Görüntüle

Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ'cü alçaklar sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ'cü alçaklar sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacak
İçeriği Görüntüle

FETÖ'nün hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti
FETÖ'nün hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti
İçeriği Görüntüle